Modern Bilim Kurgu
Bilim kurgu, bir anlatı (genellikle nesirdir) veya kısa öykü, ‘kısa roman’ veya uzun romandır.Ne hakkında olduğuna gelince, kolayca sınıflandırılamaz.Bu tür hikayeler, inanılmaz çeşitlilikte şeyler, konular ve fikirler hakkındadır.Ancak genel olarak bu fikirler bilim alanıyla ilgilidir.
Modern öncesi bilimkurgu yeni diyarlara yolculuk hakkındaydı ve bazıları da sanayi devrimiyle — yeni geliştirilen makinelerle — ilgiliydi.daha spesifik olmak gerekirse, elektronik ve kuantum fiziği fazıyla ilgili değildi.Hayal gücü, yalnızca bazı mekanik makineler ve karmaşık biyo-kimyasal ilaçlar geliştirebilen ampirik bilime dayandığından, bu bilim dalına ‘ampirik bilimkurgu’ da denebilir.
Bilimin bu aşamasıkurgu, Mary Shelly’nin Frankenstein’ını (1818), Joules Verne’in Dünyanın merkezine Yolculuğu’nu (1864) ve 2000 Denizler Altında Fersahları (1869) içerir.
Ama sonra, son kısma doğruViktorya dönemi bilimsel hayal gücü yeni bir yüksekliğe ulaştı.Daha karmaşık bilimsel nedenler teorileri bilimkurgu yazımında kullanılmaya başlandı.Bu aşama, bilimkurgunun Modern Dönemi’dir.Bu aşama, bilimin daha teknik ayrıntılarını ve kullanılan zaman ve uzay kavramlarını içerir.Bu aşama, İkinci Dünya Savaşı’nın (yani 1945) sonuna kadar sürdü.
Bilim kurgunun bu aşaması çoğunlukla HGWell’in Zaman Makinesi(1895), Dr. Moreu Adası(1896), The War of Dr.Dünyalar(1898) ve Ay’daki İlk İnsanlar(1901).
Bu aşamaya kadar, bilimin insanlığın bir tür kurtarıcısı olduğu düşünülüyordu — daha çok daha iyi bir geleceğe geçiş gibi.Ancak 1945 yılında Japonya’nın Hiroşima kentinde Atom Bombasının patlamasıyla bu görüş paramparça oldu.Bombanın yaratıcısı, “dünya asla eskisi gibi olmayacak” yorumunu yaptı.Bu, modern insan yaşamının bilim tarafından şekillendirilen, aksi takdirde bazı durumlarda insan ırkının ve uygarlığının yok olmasına yol açabilecek olan “dizotopik görüşe” yol açtı.Bundan sonra bilimkurgunun Post Modern aşaması başladı.
1949’da George Orwell Bin Dokuz Yüz Seksen Dört’ü yayınladı.Ardından Issac Assimov’un Foundation (1951), Foundation and Empire (1952), The Second Foundation (1953) ve Ray Bradbury’nin Farenhit 451’i izledi
Fakat distopik vizyon daha çok karanlığa boyanmıştı”Yeni Dalga Bilim Kurgu” tarafından bilimin yüksek teknoloji teknolojik bilgilerinin kullanılmasıyla.
Bu Yeni Dalga Bilim Kurgu’da, natüralizm, kurgudaki bilimsel gelişimi çokbilimin gerçek gelişimine giden olası süreç.Bu tür çalışmalar arasında Arthur C. Clarke’ın I, Robot(1951), 2001: A Space Odyssey (1967), 2010: A Space Odyssey Two (1982) adlı filmi bulunmaktadır.JGBallard (Gri Sakal), Michel Crichton (Jurassic Park, Kongo), Kurt Vonnegut (Mezbaha 5) gibi yeni nesil bilim kurgu yazarları akınına uğradı.
1980’lerde, Bilgisayar Bilimlerindeki devrim nedeniyleve İnternet, “siber dünya” devrimi, sanal dünyada çoklu kimlik ve kimlik cinayeti olan Hypertyext’i ele alan yeni bir bilim kurgu türü olan “Siber-punk”un yolunu açtı.Bu türün ilki 1982’de William Gibson tarafından Necromancer adıyla yazılmıştır.
Böylece bilimkurgu büyük bir türe dönüşmüştür.
© Samir K. Dash, 2004